Death Connects Us To Life


Image of the Week
Ölüm Bizi Hayata Bağlar


Hayatın geçiciliği hakkındaki manastır öğretileriyle büyüdüğümden bu öğretileri büyükannem ve hemen arkasından büyükbabam vefat ettiğinde hayatıma uygulama şansına sahip oldum. Kendime ölenin sadece beden olduğunu söyledim. Onların ruhları ölümsüzdü bu yüzden yasını tutacak bir şey yoktu.

Sadece yıllar sonra onlara karşı olan sevgimde kısa devre yapmış olduğumu fark edecektim. Bu hislerin kendilerine özgü bir şekilde ifade bulmasına izin vermem gerekiyordu. Kendime bu alanı vermeyerek, bu hislere karşı donuklaşmıştım.

Ölümün bizi hayata bağladığını fark etmem için yılların ağırlığını kaldırmam gerekecekti. Ölümün bizi kendi hayatımıza bağladığını… Hayatlarımızın geçiciliğini hatırlayarak hayat amaçlarımız üzerine tefekkür etmek kadar sevgi ve şükranın kaynağını tamamiyle yas tutma sürecinde hissetmek de bir şans.

Belki de bu yüzden kadim kültürler vefat eden kişiyle yakınlık derecesine göre normal işlerine ara veriyorlardı. Bu ara verme sürecinde hislerimize bütünüyle bağlanabileceğimiz güvenli bir alan yaratan topluluklarımızın tam desteğini alabiliyorduk. Böylece sevdiklerimizin başka bir aleme geçişini sadece zihinsel olarak değil aynı zamanda bunu gerçekten kabul etme şansına sahip oluyorduk.

Bu kabule ulaşıp ulaşmadığımızın bir göstergesi de bir kayıbın ardından tam mı yoksa parçalanmış mı hissettiğimiz. Tamlık, artık bizimle birlikte olmayan o kişiyle olan bağımız vesilesiyle kendi içimizde açığa çıkan her bir hissi gerçekten kabulden gelir. Parçalanmışlık ise kaybın ardından gelen hüznü hissetmekten korktuğumuz için gerçekleşir. Parçalanmışlık bizi, bu sevgiyi gerçekten bulunabileceği yerin yani kendi kalplerimizin dışında her yerde aramaya hapseder.

Tamlık ise kaybettiğimiz kişiye duyduğumuz sevginin özünü içimize çekip onu kendi varlığımızın kalıcı bir parçası yapmamızı sağlar. Bu içine çekme hali bizi hissetmeye karşı olan korkularımızdan özgürleştirir ve bizi başka bir hayat tarafından, kısa da olsa, dokunulmanın getirdiği neşe ve şükran duygusuna kökleştirir.

Tefekkür soruları: Yasın, hislerimizle güvenli bir şekilde bağlantıya geçebileceğimiz bir alan yarattığı fikrine nasıl bakıyorsun? Kendine özgü bir şekilde bütünüyle yas tutarak tamlık ve neşeyi hissettiğin bir anını paylaşabilir misin? Hislerini tamamiyle kabul ederken aynı zamanda tuttuğun yasın seni harap etmemesinde ne yardımcı oluyor?
 

by Somik Raha.


Add Your Reflection

18 Past Reflections