What You Do Afterwards


Image of the WeekYaptıklarının Arkasından Gelenler

Yaratıcılık tamamen yaptıklarının arkasından ne geldiğiyle ilgilidir.

Miles Davis’in doğaçlama caz hakkında söylediklerini hatırlıyorum: Yanlış olan çaldığın nota değildir, onu takip eden nota onu yanlış ya da doğru yapan notadır.

Doğaçlama sırasında yapacağın bir sonraki eylem hakkında bir fikrin yoktur. Grup, bu eyleme verdikleri tepkiyle ve eylem üzerinden inşa ettikleri ile birlikte anlam yaratır. Bu genelde doğaçlama tiyatroda yaşanan şeydir ve tiyatroya fazlasıyla yaratıcı gücü veren de budur. Ben buna geriye dönük (retroaktif) yorumlama diyorum. Doğaçlama yaparken aktörler kasten belirsiz ve birçok yönden yoruma açık diyaloglardan cümleleri seslendirirler. Bunu bilerek yaparlar, tembel düşünürler oldukları ya da sırf zamanlarını doldurmak için böyle yapmazlar. Bu belirsiz eylemlerle doğaçlama yapmak oldukça yaratıcılık gerektirir. Söylediğin şey ile sahne için başka ihtimaller açarken aynı zamanda muhtemel gelecekleri kapatmadan sahneyi bir adım öteye taşımak için yeterli detayları sunmak ve diğer aktörlere üzerinde çalışacak bir şeyler vermek kolay değildir. Aktörler eylemlerini takip eden doğaçlama diyaloğun, bu eyleme sonrasında anlam kazandıracağını bilir.

Ben bunu çok hayranlık verici buluyorum! Düşünün: Rolünün ne anlama geldiğini bilmeden oynamak. Yine de grubun sonrasında rolünü yorumlayacağına güvenerek oynamak. Rolünün anlam bulması için kontrolden feragat ederek oynamak.

Bu çoğumuzun gündelik hayatında yaptığı bir şey değildir. Genelde bir şey söylediğinde onu sahiplenirsin çünkü onun ne anlama geldiğini söylemek zorundasındır. Eğer biri söylediğini farklı şekilde yorumlarsa hemen müdahale eder ve onları düzeltirsin. Doğaçlama yapmak için sohbete olan yaklaşımının tamamen değişmesi gerekir. Sohbetin kendisine gücü ve kontrolü bırakman gerekir. Yaratımı konuşmacılar bireysel olarak değil sohbetin kendisi gerçekleştirir. Sohbet kendi kendini doğurur. Anlam konuşmacının kolektif, birbiri ardınca gelen ve açığa çıkmakta olan sözleriyle gelişir.

Grup doğaçlamasında sadece tek bir kişi her şeyin manasının ne olduğuna karar vermek zorunda değildir. Hatta kişi kendi rolünün ne anlama geldiğini bilmek zorunda da değildir. Çünkü sadece birey değil grup hep beraber yaratım halindedir.

Tefekkür soruları: Eylemlerinin ne anlama geldiğini bulmak için kontrolden feragat etme fikriyle nasıl bir ilişki kuruyorsun? Yaptığın şeyin sahibi olduğun fikrini ve bu eylemin ne anlama geldiğini arkada bırakarak eyleme geçtiğinin bir anı paylaşabilir misin? Eylemlerinin sonrasında nasıl farklı ihtimaller açabileceğin hakkında sana farkındalık kazandıran şeyler neler?
 

Excerpted from hereKeith Sawyer is the author of Group Genius.


Add Your Reflection

6 Past Reflections